Haberi Sesli dinle
Getting your Trinity Audio player ready... |
Özel Atakent Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. H. Çağlayan KANDEMİR, göğüs ağrısının en önemlilerinden olan “Angina Pektoris” in çeşitli nedenlerle ortaya çıkarak, hayati tehlike oluşturabilecek bir durum olduğu konusunda bilgi verdi.
Kardiyoloji Uzmanı Dr. H. Çağlayan KANDEMİR; “Birçok etmenin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan ‘Angina Pektoris’, temel olarak kalp kasının ihtiyacı olan oksijenin yeterli oranda sunulamaması sonucu ortaya çıkmaktadır. Buna neden olan durumlar arasında en sık koroner (kalbi besleyen) atardamarlardaki darlık ve tıkanıklıklar, atardamar üstünden geçen kas bantları, kansızlık, kalp kapak hastalıkları, tirotoksikoz (zehirli guatr) gibi tablolar yer alır. Aşırı egzersiz, aşırı sigara tüketimi, soğuk hava, güçlü duygu ve heyecenlar ile stresli iş yaşamı Angina Pektoris’i tetikleyen nedenlerdir.
Angina Pektoris, öncesinde herhangi bir belirti vermeden ani ve şiddetli bir göğüs ağrısı ile ortaya çıkabilir. Göğüs kemiğinin (iman tahtası) arkasında, orta hatta yoğunlaşan ağrı buradan boyun, sol omuz ve sol kola yayılma eğilimindedir. Bazen karın üst bölgesinde hissedilen ağrı mide ağrısı, hazımsızlık ile karışabilmektedir. Çok nadir olarak ağrı sağ kola da yayılabilir. Bu durum, kısa süre içinde kendiliğinden, dinlenme ile ya da dilaltı ilaçları ile düzebilir. Özellikle efor (yürüme, koşma vb) esnasında ortaya çıkan bu tip ağrıların kalpten kaynaklandığı düşünülmelidir. Bazı hastalar Angina pektorisi yanma, sıkışma, nefes kesilmesi, göğüs kafesinde ağırlık şeklinde tarif edebilmektedir. İleri yaştaki hastalar ve şeker hastaları ağrı hissetmeyebilir ya da daha hafif hissedebilirler
Bu tip bir ağrı hissedildiğinde mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. İstenmeyen sonuçlara yol açabilecek bu durumun 20 dakikadan uzun sürmesi kalp krizi belirtisi olabilir. Angina pektoris ilaçlarla başarılı şekilde tedavi edilebilmektedir. Hastalığa neden olan etmenlerin ortadan kaldırılması da hastalığı tedaviye yardımcıdır. Bazı hastalarda ilaç tedavisi yeterli başarıyı gösteremeyebilir. Böyle durumlarda, koroner balon anjioplasti ve stent; aort damarı ve koroner damar arasında kan köprüsü kurulması esasına dayanan cerrahi (by-pass ameliyatı) girişimler uygulanır.”