Haberi Sesli dinle
Getting your Trinity Audio player ready... |
Ayşe Nilgün METİNGÜ’DEN BAŞSAĞLIĞI MESAJI
Vatan Partisi Millet Vekili Adayı Ayşe Nilgün METİNGÜ Dün öldürülen Sema CAMGÖZ ile ilgili basın açıklaması yaptı. Ayşe Nilgün METİNGÜ açıklamasında;
Değerli Yalovalılar,
“ Yalova’da genç bir kadın eşi tarafından bıçaklanarak öldürüldü.”
Haber başlığı olarak geçen yazıyı okuyunca yüreğimiz yine acıyla burkuldu. Hem gencecik bir yaşamın hoyratça sonlandırılmasına hem de geride kalan yavrulara. Hele de bir kadınsanız, hele de anne iseniz ve hele de torununuz varsa acıyı yüreğinizde hissetmemek olası mı?
Kadın cinayetleri sıradan olaylar değildir. Çürüyen bir toplumun geldiği noktadır. Tüketimi hedefleyen yönetenlerin, insanı göz ardı etmesinin sonucudur. Kadını bir meta olarak gören anlayışın ürünüdür.
Türkiye’de yaşayan kadınların dörtte biri fiziksel şiddete uğramaktadır. Şiddete uğrayan kadınların dörtte üçü eşi tarafından şiddete maruz kalmaktadır. Cinayet sonucu ölen kadınların çoğu eşi tarafından öldürülmektedir.
Kadınlar, yaşamın her alanında, evlerinde, iş yerlerinde, kamusal alanlarda, mücadelelerinde şiddetin çeşitli biçimlerine maruz kalmaktadırlar.
84 yıllık karanlığa son vereceğiz diyerek iktidara gelenler, bu gün yine bir kadının bedeninde yeniden cumhuriyeti katletme girişiminde bulunmuştur.
Tecavüzün, şiddetin son 10 yıl içinde 14 kat arttığı gerçeğini görmezden gelebilir miyiz?
Kadın cinayetleri 2002’den, 2009’a kadar yüzde 1400 oranında artmış ve 2002’de 66 kadın öldürülürken, bu sayı 2009’un ilk 7 ayında 953’e ulaşmıştır. Bu tablo ülkemizde yaşanan sosyal ve ekonomik sıkıntıların ilk mağdurlarının halen kadınlar olduğunu ortaya koymaktadır. Yıllara göre kadın cinayetlerinin artmasının yanı sıra dava sayısının da 7 yılda 12 bin 678’e ulaştığını görmekteyiz.
Yapılan çalışmalarda şiddetin kuşaklar arası sürmesi, çocuğun sosyal öğrenme yoluyla ailedeki şiddet davranışını rol model alması, çocuk eğitiminde dayağın yaygın olarak kullanılmasının kabul görmesi şiddetin nedenleri arasında olduğu belirtilmiştir. Cinsiyeti nedeniyle toplumun kadına biçtiği rol ve beklentiler, sonuçta kadınların insan hakları kapsamındaki birçok haklarını elde edememesine ve kullanamamasına yol açmaktadır. Bu durum toplumlarda kadın sağlığı açısından adeta bir kısır döngü oluşturmaktadır.
Türkiye’de kadına yönelik şiddetin nedenlerinin belirlenmesi ve soruna çözüm getirilmesi için, şiddetin toplum tarafından nasıl sunulduğu, nasıl algılandığı incelenmelidir.
Buradan tekrar halkımıza sesleniyorum; Vatan Partisi’nin önderliğinde kurulacak Milli Hükümet ile, erkek ile kadın arasındaki yasal ve fiili eşitsizliğin, kadın ayrımcılığının, her tür şiddeti ve cinsel tacizi bütün temelleriyle ortadan kaldırmak için; toplumun her kesiminde seferberlik yürütecektir.
Türk kadını ancak, Atatürk ilkelerine, laikliğe ve cumhuriyete sahip çıkarak kendi haklarını ve geleceğini teminat altına alacaktır. Bu da ancak Vatan Partisi’nin merkezinde olduğu bir Milli hükümetle gerçeleşecektir.
Yaşamını yitiren Sema Camgöz’e Allah’tan rahmet, yakınlarını da sabır ve başsağlığı diliyorum.” Dedi.
