BAŞKANLIĞI İSTEMEK

Ülkemiz zaten fiili bir başkanlık sürecinde, bunu kim inkâr ederse etsin bu gerçek değişmeyecek. İktidar partisi kendi hüviyetini kaybetmiş, kurucu başkanları ayrı bir yönetim kademesine geçmesine rağmen hala her şeyi ona danışmaktadır. Parti başkanıymış, Başbakanmış hikâye onlar için. Daha Başbakanımız yurt dışına çıkamıyor, çünkü bunu istemiyor Cumhurbaşkanı, ikiliği sevmiyor varsa yoksa tek yetkili. Tamam, bunu sizin partiniz isteyebilir ancak, halk istiyor mu sormak gerek. Nasıl sorulacak referandumla tabi. Hal böyle iken ortada bir otorite karışıklığı var iken, bu durumu en hızlı ve iyi şekilde çözecek kararlar alınmalı. Alınacak kararı elbette siyasiler kararlaştıracak. Bu konuda en önemli adımı Devlet Bahçeli atmıştır. Başbakanın bile kendini ifade edip bu durumu ortadan kaldıracak adımı atamaması, Devletçi bir geleneğe sahip olan Devlet Bahçeli  yine tecrübesi ve bilgeliğiyle olaya el atarak çözülmesini sağlayacaktır.

     Devlet Bahçeli’yi önce anlamak gerek, ortada bir çözümsüzlük var, bir taraf çok istiyor bir taraf hiç istemiyor başkanlığı, kendisi de istemeyen tarafta ancak acilen çözülmesi gereken bir memleket meselesi var bunu kim çözebilir halk elbette. Meclis bu konuda yetersiz kalıyor o hal de millete gidelim dedi. Milletten korkmayanlar millete gitmekten de korkmaz. Bunun aksini iddia edenler zaten millet yararına pekte adım atacak zihniyetler değil. Kanunsuz bir başkanlık sistemi zaten var şuan ülkemizde, Meclisi ,pasifize etmiş, uzatılan o hal ve alınan kararlar, zaten fiili bir başkanlığı yaşıyoruz işte asıl mesele bu böyle olacaksa hukukla yasayla olsun, olmayacaksa halk istemiyorsa zaten kararını belirttiğinde herkes oturduğu yerde oturacaktır.

   Kimse boş yere kendisini yormasın, mecliste referandum kararı çıkar ve referanduma gidilir, anlatılır olacak olanlar halk ikna edilirse zaten başkanlığa hayır oyu verir, edilmez ise de halk kendi yönetim şeklini kendi belirler, Cumhuriyette Demokraside bunu gerektirir. Sorumluluk almayanlar, sorumluluğu tek başına alanları boş yere karalamasınlar.