CHP YALOVA MİLLETVEKİLİ MUHARREM İNCE’NİN ANAYASA DEĞİŞLİĞİ HAKKINDAKİ AÇIKLAMASI

Haberi Sesli dinle
Getting your Trinity Audio player ready...

Cumhuriyet Halk Partisi Yalova Milletvekili Muharrem İnce Ana Yasa değişikliği hakkında yazılı bir açıklamada bulundu.

 

Muharrem İnce açıklamasında; “Bu çağda bu yüz yılda kuvvetler ayrılığı üzerine oturmayan hiçbir sistem demokrasiyle birlikte anılamaz.

 

Anayasa diye ortaya konulan metin, sanıldığı gibi bir kuvvetler birliği de içermemektedir.

 

Bu metinde ortaya konulan sistem, insanlık tarihinde aranıp da bulunamayacak “kuvvetler aynılığı” denilebilecek bir özellik göstermektedir. Bunun kısa adı “DİKTATÖRLÜK”tür.

 

AKP ve ortağı Bahçeli’nin halkımıza dayattığı metnin kuvvetler ayrılığını içermemesi, yasama, yargı ve yürütmeyi tek bir kişinin iradesine teslim etmesi nedeniyle ayrıca toplum sözleşmesi anlamında bir anayasa olması mümkün değildir.

 

Sadece seçim manipülasyonları üzerinden bir meşruiyet, Anayasayı anayasa yapmış olsaydı 1982 Anayasası bizim en meşru anayasamız olurdu.

 

Bu ülkenin kurucu kurumu olmanın yanında ulusal birliğin, iradenin gerçek temsilcisi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yasama yetkisinin, üstelik denetlenemeyen, hesap sorulamayan, gerektiğinde görevden alınamayan bir kişiye ve onun atadığı yardımcılara devredilmesi asla kabul edilemez.

 

Bu gerçeğin karşısında sözde oluşturulmaya çalışılan çoğunluk edebiyatı hak ve haklının sesinin karşısındaki gürültüdür.

 

Daha kanun olarak sunulmasında iradesi elinden alınmış, boş kâğıtlara imza attırılarak kabul ettirilmiş bir metindir bize Anayasa olarak sunulan.

 

Halk, Başkanlık kavramına karşı, Cumhurbaşkanı kavramına daha sıcak bakıyor o nedenle bunun adını Başkanlık sistemi değil, Cumhurbaşkanlığı koyalım diyen bir anlayışla hazırlanmış metindir.

 

Anayasa bir birlik sözleşmesidir.

 

Muhalefeti etkisizleştirerek, muhalefet yollarını, denetim mekanizmalarını, yargı yollarını kapatarak, %51 her şey, %49 hiçbir şey olduğu bir sistemde Anayasanın birlik sözleşmesi olması mümkün değildir.

 

Bu metnin Anayasa haline getirilmesi durumunda Türkiye Cumhuriyetinin ulusal birliği yok edilmiş olacaktır.

 

O nedenle;

  1. Türkiye’nin geleceği, kişilerin kariyerleri üzerine oturtulamaz.
  2. Demokraside oylama ve seçim demokratik idealler için anlamlıdır.

 

Demokrasiyi ve demokratik idealleri yok eden bir metnin Anayasa denilerek oylanması, diktatörlüğün gönüllü kabulü için bulunmuş bir yoldur.

 

Demokrasi karşıtı hareketler, demokrasinin kurallarından meşruiyet alamazlar, kazanamazlar. Öyle olsaydı Alman Nazizm’i, İtalyan Faşizmi dünyanın en meşru rejimleri olurdu.

 

Herkese çağrımdır. Bu değişiklikleri mutlaka okuyun. Özgür iradenizi teslim etmeyin.

 

Bilin ki tarihte Güneş bu kadar haklı, değerli bir davanın üzerine çok az doğmuştur.

 

Verdiğimiz mücadele partiler arası bir siyasi mücadele değildir.

 

Cumhuriyete sahip çıkma, demokrasi ve özgürlük mücadelesidir.

 

Türkiye Cumhuriyetinin birik ve beraberlik mücadelesidir.

 

Türkiye Cumhuriyetinin demokratik, hukuk, sosyal, laik devlet olarak yeryüzü üzerinde en ileri değerlerin yaşandığı, uygarlığın paylaşıldığı bir ülkeyi yaratma mücadelesidir.” dedi.

 

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.