Haberi Sesli dinle
Getting your Trinity Audio player ready... |
Özel Atakent Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Dilek ABUL, gözyaşı kanalının hangi nedenlerle oluştuğunu açıklayarak tedavisi hakkında bilgi verdi.
“Gözümüzü nemlendiren gözyaşı sıvısı, gözün iç kısmındaki küçük kanalcıklar vasıtasıyla buruna doğru ilerler. Bu kanalın, genelde gözyaşı kesesinin alt kısmında tıkanması sonucu ‘gözyaşı kanal tıkanıklığı’ oluşur. Böylesi bir durumda gözyaşı buruna geçemediğinden, göz kapağından yanağa doğru akar.
Gözyaşı kanalı tıkanıklığı, sıklıkla 1 yaşını doldurmamış bebeklerde ve orta yaş üzeri kişilerde görülür. Burun yapısı eğri oluşu, uzun süren burun enfeksiyonu ve alerji nedeniyle gözyaşı kanalı tıkanabilir. Kanal tıkanıklığının belirtileri gözde aşırı sulanma, çapaklanma, burun köküne basıldığında göze iltihap gelmesi ve gözyaşı kesesinde oluşan şişliklerdir.
Hastalığın tedavisi yaş ile birlikte değişmektedir. Bebeklerde görülen gözyaşı tıkanıklığında öncelikle masaj uygulaması denenir. Masaj, üst ve alt göz kapağının birleştiği yer hizasına burun kökü üzerine işaret parmağı ile yapılan dairesel hereketler ve sonrasında aşağı doğru sıvazlama şeklinde uygulanır. Masajla kanalın kendiliğinden açılma ihtimali %95 civarındadır. Gözde çapaklanma oldukça antibiyotikli göz damlaları kullanılır. Bu uygulamalara cevap vermeyen tıkanıklıklarda “probing“ denilen sondalama işlemi yapılır. Yetişkinlerde oluşan göz yaşı kanalı tıkanıklıklarında ise uygulanacak yöntem genelde farklı şekillerde uygulanan cerrahi müdahaledir. Ciltten kesi yapılarak yapılan ameliyatlarda burun ile göz arasına bir cilt kesisi yapılır. Buradan girilerek burun ile gözyaşı kesesi arasında yeni bir yol açılır. Eksternan dakriosistorinostomi adı verilen bu cerrahi,yayınlarda halen başarı oranı en yüksek cerrahi prosedür olarak yayınlanmakta olup kliniğimizde Op. Dr. Dilek Abul tarafından başarı ile uygulanmaktadır. Genel anestezi ile yapılan bu cerrahide Kanla açılma işlemini takiben gerekli hastalarda tekradan tıkanmasını önlemek için silikon tüp uygulaması da yapılıp hastalar ertesi gün taburcu edilmektedir.”