Haberi Sesli dinle
Getting your Trinity Audio player ready... |
Son 5 aylık süreçte Cumhuriyet tarihinin en buhranlı dönemini geçirdik ve hala atlatmış değiliz. Bu süreçte en büyük çileyi halk çekti özelliklede orta direk diye tabir ettiğimiz kısım fazlasıyla geçim sıkıntısı çekti. Tabi bu durumu fırsata ve şova çevirenler oldu, bunları da göz ardı etmemek gerek. Her döviz arttığında tek çareymiş gibi halkın üç beş kuruşuna göz dikip zaman kazanmakla kriz süreçleri yönetilmez. Papazı içeri almak belki anlık verilmiş bir karardır ancak sonuçlarını tahmin etmemek çaylak bir siyasi hareketin göstergesidir.
Papaz kalacak dedikçe halkı milli duyguları arttı, boyun eğmeyeceğiz göz yummayacağız dedikçe halkın desteği katlandı. Gerçektende ABD ye kafa tutacağımızı düşündük ancak gerçekler çok farklı. Papaz’ı neye dayanarak bıraktıkları gerekçeli bir kararla kamuoyuna açıklanmalı. Eğer papazı bırakılacaksa sorgudan hemen sonra bıraksaydınız da halk bu çileyi çekmeseydi.
Anlık kararlar bu ülkeye bugüne kadar çok pahalıya mal olmuştur ve olmaya da devam etmektedir. Burada papaz sadece bir örnek daha önce pek fazla tutarsız politikalar ülkenin başına çorap örmüştür. Milli politikalar kalıcı olmalı, alınan kararlar doğru yanlış iyice tartıldıktan sonra uygulanmalıdır. Yoksa bugün karar al yarın vazgeç bu piyasada ne güven bırakır ne de rehavet.
Çok ciddi bir ekonomik gerileme mevcut her sektörde. Bunun sebepleri ne ise bir an evvel araştırılmalı ve çözüme kavuşturulmalıdır. Aksi halde içinden çıkılamayacak bir krize doğru sürükleniyoruz. Ben yaptım ben bilirim ben yaparım dendikçe bu ülke geriye gidiyor. Biz olgusu oturmalı her kes bildiği konu üzerine yoğunlaşmalı, Devlet yönetimi bunu gerektirir.
Yaklaşan bütçe görüşmelerinde birçok kıstas göz önüne alınmalı maliyetler kısılmalı, halkın yaşam refahına yönelik politikalar ön plana çıkmalı. Yoksa hem içeride hem de dışarıda homurdanmalar artar. Güven sarsılır,destek düşer o zaman beklediğinizde acı bir sonla karşılaşırsınız.