İSLAMİYET BU OLANLARI HAK ETMİYOR

İnsanoğlu var olduğu ilk günden itibaren, sürekli bir ilahiyatın peşinden gitmiştir. Allah her seferinde kendini hatırlatacak bir çok vesile kılmıştır, Zebur dan Tevrat a Tevrat tan İncil e ve son olarak da İslamiyet in rehberi olan yüce kitabımız Kuran-ı Kerimi alemlerin sevgilisine Hz. Muhammed (sav) efendimize indirmiştir. Son Peygamber olan efendimize, son kitap olarak inen Kuran-ı kerimimiz idrak edilerek okunduğunda ve yaşandığında aslında ne kadar hoş görülü ve asil bir toplum ve dolayısıyla da birey olunacağını işaret etmektedir.

Oku emriyle başlayıp, insanlığı cehaletten alıkoyan kitabımız, şimdiler de maalesef kendine inanların yaptığı hatalar yüzünden dünya yüzeyinde farklı bir noktaya çekilmektedir. Peki neden bir zamanlar dünyanın gıpta ettiği İslam toprakları şimdilerde karantinaya alınmış bölge muamelesi görmekte. Hoşgörünün, kardeşliğin, paylaşmanın ve yardımlaşmanın bu kadar değerli olduğu İslamiyet te neden kan ve savaş hüküm sürmekte. Afrika’dan, Asya’ya, Ortadoğu’dan Amerika ve Avrupa ya neden sürekli bir huzursuzluk hakim. Bunun tek sebebi cehalet mi bence evet. Radikal İslamcılık diye bir kavram var ya o kavram aslında gerçeğinden çok uzak, başkalaşmış ve tamamen şer odaklı çıkarcı bir zihniyetin eline geçmiş, insanları kandıran tehdit eden ve istediği gibi yön veren aptalca bir cehaletin ürünüdür. İbadet edilen yerleri bombalamak, aynı dine mensup insanları din için öldürmek, günahları var ise bu dünya da cezası çektirmek, kendinden olmayanı düşman gibi görmek bu mu İslamiyet’in emrettiği o asil davranışlar. Kimse sizden politik bir birliktelik yada siyasi olarak birlikte hareket etmenizi beklemiyor. Ancak tek bahanesi İslamiyet adına cihad yaptığını söyleyip masum insanları katletmek olan, insanların malına kastetmek düzenlerini alt üst etmek İslamiyet’in neresinde var.

Son günlerde iki İslam ülkesi iki kutsal toprak sahibi ülke kalkıp savaş çığırtkanlığı yapmakta. İran ve Suudi Arabistan sizin böyle bir şeye girişmeniz tüm İslam dünyasına hakaret ve ihanetten öteye gitmez. Nerede kaldı inancınız uğruna savaştığınızı iddia ettiğin İslamiyet’in emirleri. Mekke nin bombalanması, Medine’nin yağmalanması, üstelik bunları bir İslam ülkesinin yapması kıyametin başlangıcı olur. O yüzden siyasi çıkarlarınız uğruna o emanet edilen topraklara ihanet etmenize müsaade edemeyiz. Hac farizasında milyonlarca insanın milliyetini unutup sadece Müslüman olarak bütünleştiği o toprakları siz şimdi hangi gerekçeyle hain emellere yem ediyorsunuz.

Artık İslam dünyası kendine çeki düzen vermeli ve inançlarının emrettiği gibi yaşamaya başlamalı. Kardeşliğin, dostluğun ve hoşgörünün hüküm sürdüğü bir coğrafyaya bir an evvel kavuşmalıyız. Aksi halde İslamiyet ege de boğulan canlar gibi soğukta donan bebekler gibi ve üzerine bomba yağan masum çocuklar gibi hadiseleri kaldıracak bir din değildir.