Haberi Sesli dinle
Getting your Trinity Audio player ready... |
Yeşil Körfez Su Birliği Başkanı Ömer Nergiz yaptığı yazılı açıklama ile 22 mart dünya su gününü hatırlattı.
Ömer Nergiz “Öncelikle 22 Mart Dünya Su gününün bilinç içerinde değerlendirilmesini temenni ediyorum. Evet, su hayattır diyoruz ve bunun için biz YKSB olarak üzerimize düşeni yapıyoruz yapmaya da devam edeceğiz. Geçtiğimiz yıllarda ilimizde yaşadığımız su sıkıntıların bir daha yaşanmaması için önemli girişimlerde bulunduk. İlk işimiz suyumuza sahip çıkmak oldu. Bunun için kurduğumuz Kayıp-Kaçak ekibimizin çalışmaları meyvesini verdi Ana isale hattımızın kontrolünü bitirdikten sonra, Ana isale hattını devamlı kontrol altında tutmaktayız toplam 43 kilometre uzunluğunda olan isale hattımızın bakım onarım çalışmalarını kendi birlik personelimizle yapıyoruz % 80-85’ini katodik koruma sistemi ile Ana isale hattı borularının ömürlerini uzaması için borularımızı güçlendirdik.
Ekibimiz bu güne kadar geri kazandırdığı suyla barajdan aldığımız yani çektiğimiz su, 2015 yılında:30.200.490 metreküp su, tahakkuk eden su: 20.942.171 metreküp su, buda yaklaşık kaybımızın %31’e düştüğünü görüyoruz Çalışmalarımız devam edecek, çünkü SU VAZGEÇİLMEZ İHTİYAÇTIR bu bilinçle çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
TÜM BELEDİYELERİMİZİN SUDAN GELEN GELİRİ SUYA HARCAMASI GEREKİR
Yeşil Körfez Su Birliği Gökçe Barajından aldığı suyu arıtarak ilgili belediyelerin depolarına akıtmakla yükümlüdür. Ancak Kayıp Kaçak suların önemli bir miktarı belediyelere ait şebeke hatlarından olduğundan, su temin ettiğimiz belediyelerle koordineli olarak çalışmaktayız. Ancak belediyelerin su hususunda daha hassas davranmaları, çalışmaları ve yatırımları geleceğimiz içinde önem arz etmektedir diye düşünüyorum. Yani sudan gelen geliri su ile alakalı yatırıma dönüşmeli buda suyumuza daha iyi sahip çıkmamızı sağlar.
HERKESİN SUYA ULAŞMAYA HAKKI VAR
Su, öncelikle yaşamamız için gerekli temel bir maddedir ve herkesin bu maddeye ulaşmaya hakkı olduğu gibi, suyun, korunması, savunulmaması ve doğru kullanılması gerekmektedir. Su, devletin yönetimindedir ve ekonomik değerinin yüksek olması ile birlikte asla sadece ticari bir mal olarak görülmemeli, ekolojik sistemin bir parçası olduğunun bilinci etkinleştirilerek yaygınlaştırılmalıdır.