SIRTTA OLUŞAN AĞRI OMURİLİK TÜMÖRÜNÜN BELİRTİSİ OLABİLİR

Haberi Sesli dinle
Getting your Trinity Audio player ready...

Özel Atakent Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Gültekin RECEPOĞLU, omurilik tümörlerinin en sık rastlanan belirtisinin sırtta oluşan ve dinlenme ile geçmeyen ağrılar olduğunu ifade ederek profesyonel uygulanan cerrahi müdahale ile hastalıktan kurtulmanın mümkün olduğunu belirtti.

“Omurga tümörleri, omurga ve omuriliği oluşturan kemikler ile sinirler ve diğer yumuşak dokularda oluşan tümörlerdir. Omurga ve omuriliği oluşturan hücrelerden kaynaklanan ‘Primer Tümörler’ ve vücudun herhangi bir yerinde oluşan tümörlerin omurgaya sıçraması ile oluşan ‘Metastik Tümörler’ olmak üzere iki çeşittir. Omurga tümörlerinin en yaygın bulgusu tümörün yerleşim yerine göre değişen ağrılardır. Genelde sırtta oluşan ağrı geceleri artar, istirahat etme ile geçmez. Tümörün direct omurilikden kaynaklanması durumunda veya vertebradan kaynaklanan tümörün omuriliğe baskı yapması durumunda ise omurilik bası bulguları görülebilir. Bununla birlikte omurilik tümörleri yüksek ateşe, kilo kaybına ve halsizliğe neden olabilir. Boyun bölgesinde oluşabilecek tümör kol ve bacaklarda güç kaybı yaşanmasına ve uyuşmaya neden olabilir. Tümörün yerine göre idrar kaçırma, dışkı kontrolünü sağlayamama, cinsel fonksiyon kaybı, reflekslerde bozulmalar, yatağa bağımlılık durumu meydana gelebilir. Çocuklarda ise güçsüzlük, düşme atakları şeklinde kuvvet kayıpları görülmesi muhtemeldir.

Omurilik tümörleri cerrahi olan ve olmayan şeklinde iki ayrı yöntemle tedavi edilebilir. Cerrahi olmayan tedavi yöntemleri devamlı gözlem, kemoterapi uygulaması ve radyasyon tedavisidir. İyi huylu olan ve bası bulgusu yapmayan tümörler düzenli olarak takip edilerek gözlenebilir. Omurganın kendisinden kaynaklanan primer maliğn tümörleri, tesbit edildiği anda genellikle cerrahi müdahale ile tedavi tercih edilir. Özellikle nörolojik semptom veren ya da kırık oluşturmuş yahut oluşturma riski olan tümörler, ilerleyici nörolojik kayba veya kısa sürede gayta-idrar kontrolünün kaybolmasına neden oluyor ise cerrahi uygulanması gerekebilir. Eğer tümör kemo veya radyoterapiye hassas değilse ve bu tedavilere cevap vermiyorsa yine cerrahi girişim uygulanması doğru olacaktır.”

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.