TEMEL ÇOKŞUN’DAN MUHARREM İNCE’YE YANIT

Ak Parti eski Yalova Milletvekili Temel Çoşkun, Cumhuriyet Halk Partisi Yalova  Milletvekili Muharrem İnce’nin açıklamarına karşılık, yazılı açıklama ile yanıt verdi.

Temel Çoşkun açıklamasında; “Değerli hemşerilerim! Bir gazeteye yaptığım mülakat dolayısıyla gördüm ki bazı arkadaşlar rahatsız oldu ve haddini aşan ifadelerle şahsıma yüklendiler. Ben farklı fikir ve görüşlere, eleştirilere açık olan bir insanım. Siyaseti de dürüstlük ve şeffaflık üzerine yapan bir kişiyim. Ancak sınırı aşmamak ve hakarete gitmemek şartıyla! Dolayısıyla kötü söz sahibine aittir. Maksadım ne eskiyi karıştırmak ne de bir tartışma açmak; Ben Fetö terör örgütünün Yalova’da etkili olduğu çalışmaları ve her alana Nasıl müdahil olduklarını ve kendilerini gizleyerek yıllardır çalıştıklarını anlatmaya çalıştım. Tabi 17-25 Aralık’a kadar bir cemaat olarak gözüküyor ve faaliyet gösteriyordu ve her alana girmeye ve herkesi bir şekilde etkileyerek her alanda söz sahibi olmaya çalışıyorlardı. İktidar milletvekili olarak ta benden talep ve istekleri oluyordu. Ben bunları açıkladım; Belediye seçimlerinde, genel seçimlerde Ak Partiye karşı tavırlarını açıkladım Ticaret sanayi odası seçimlerinde yaptıkları çalışmaları anlattım. Üniversitedeki yapılanmalarını anlattım. Bütün bunları açıklarken şahsiyet yapmadan, sadece yaşananları ve bu paralel devlet yapılanmasının her yere Nasıl girdiğini ve müdahale ettiğini ve bana yazdıkları mektuptaki konuları açıkladım. Maksadım o günkü yaşananları yenilemek ve bir polemik yaratmak değil 15 Temmuz da gerçek yüzü ortaya çıkan bu örgütün Yalova’daki ağırlığını ve sinsice yaptıklarını halkımıza anlatmaktı.40 yılını Yalova’da halkın içinde geçirmiş ve herkese, her kesime yakın olan bir insan olarak ne yaptığımı ve ne yapmam gerektiğini biliyorum. Cumhuriyet tarihinin görülmemiş bir kara gecesini ve darbe girişimini hep beraber yaşadık hep beraber 30 gün demokrasi nöbeti tuttuk, hiç birimiz bir daha böyle bir olayı görmek ve yaşamak istemez. Öyleyse hepimizin yapması gereken görevleri var; belki ben bu açıklamalarımda örgütün yaptıklarını anlatırken onu yaşayanlardan rahatsız olanlar olmuş olabilir, ama bilinmelidir ki kastım onları işlemek ve üzmek asla değil fakat bazıları öyle bir tepki gösterdi ki inandırıcılıktan yoksun bir takım ifadelerle bana yüklendiler. O sözlere cevap verecek değilim, çünkü ” ayinesi iştir, kişinin lafa bakılmaz” kötü söz sahibine aittir. Ne konuştuğumuzdan çok ne yaptığımız önemli. Benim kim olduğumu, ne yaptığımı Milletvekili öncesi, milletvekili dönemim ve sonrasını halkımız çok iyi bilir. Esas şu anda hepimizin ortak noktası bu güzel ülkemizin geleceği konusunda düşüncelerimiz ve eylemlerimiz olmalı! 15 Temmuzda millet olarak çok önemli bir duruş sergiledik ve bu tehlikeyi atlattık.241 Şehit verdik. Allah rahmet eylesin. Demokrasiye sahip çıktık vatanımıza sahip çıktık Ama bundan sonrası da çok önemli. Herkesi birbirinden kuşkulu hale getiren, ana ile kızını baba ile oğlunu kavgalı hale getiren, aileleri parçalayan, kardeşi kardeşe düşman eden bu örgüt gücünü milletin maddi ve manevi desteğini alarak istismar etmenin yanında çok ciddi bir dış destekle tehlikenin bitmediğini görüyoruz. O zaman bizim de 15 Temmuz duruşumuzu bozmadan, Yenikapı ruhunu yıkmadan ülkemizin geleceğine hep beraber sahip çıkmak zorundayız. Geçmişi konuşmak yerine geleceğe dair plan ve projeler üretmeli ve konuşmalıyız. Birbirimizi yıpratmak yerine birbirimize saygı ve değer vererek bu ülkeye ihanet içinde olanlara fırsat vermemeliyiz. Samimi niyet ve duygularla bu örgüte destek olanların pişman olduğunu görüyoruz. Ama halen şüphe içinde olanlara da bu örgütün tehlikesini anlatmalıyız. Masum olanların da yanında olmalıyız görevden alınan, ihraç edilenler arasında gerçekten masum ve suçsuz olan insanlarımıza Nasıl destek verebileceğimizi konuşmalıyız. Ama halen ısrar eden ve bu örgüte destek verenlere de tavrımızı açık ve net koymalıyız. Neticede 15 Temmuz darbe girişimi ile Devlet ve devletin başı Cumhurbaşkanı’mızdan başlayıp hepimiz için vatanımız için geleceğimiz için büyük bir tehlikeyi geçirdiğimizi, ancak bundan sonrası için hepimizin hem uyanık hep tedbirli olmak zorunda olduğumuzu unutmamalıyız. Benim 15 Temmuz Darbe girişiminden sonra ülkeme olan sevgim, insanıma olan sevgim daha da artmıştır. Milletimizin değerlerini kim hangi örgüt ve cemaat istismar etmişse onlara da nefretim artmıştır. Öyleyse kısa ve siyasi hesapları bir tarafa bırakarak, çocuklarımızın yarınları ve geleceği için bugünün sorumlusu bizler hangi görevde ve nerede olursak olalım vatana olan borcumuzu, ülkemize olan bağlılığımızı, Şehitlerimize olan saygımızı unutmadan tüm ülke düşmanlarının, tüm terör örgütlerinin karşısında farklı görüşlerimizde olsa tek ses, tek yürek olmalıyız.” dedi.