Haberi Sesli dinle
Getting your Trinity Audio player ready... |
17 Ağustos 1999’da yüreğimizi yakan Marmara Depremi, hepimizin hafızalarında derin izler bıraktı. 7,4 büyüklüğündeki bu şiddetli depremde, ilimizde 2 bin 504 canımızı kaybetmiş, 4 bin 472 vatandaşımız yaralanmıştır. Bu büyük felaket, binaların değil, depreme dayanıklı olmayan yapı stoğunun ve yanlış zemin tercihlerinin ne denli yıkıcı sonuçlar doğurduğunu acı bir şekilde gözler önüne sermiş, kentsel dönüşümün ne kadar önemli olduğunu hepimize göstermiştir.
17 Ağustos gecesi, sadece bir doğal afetin değil aynı zamanda milletimizin dayanışma ruhunun ve birlikteliğinin de sembolü olmuştur. Depremin hemen ardından, yaralarımızı sarmak için el ele verdik. Dayanışma ve yardımlaşma şüphesiz Milletimizin en güçlü yönlerinden. Bu birlik ve beraberliğin gücüyle hızla toparlandık, yaralarımızı sardık. Ancak, yaşadığımız bu acı deneyimden muhakkak ki dersler çıkardık ve gelecekte olası afetlere karşı daha hazırlıklı olmak için afet öncesi önleyici tedbirlere ağırlık verdik.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızla deprem riskini azaltmak için kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz. Afet Bilinçlendirme Programları ile vatandaşlarımızı deprem konusunda bilgilendiriyor, yapı denetimlerini sıkılaştırılarak kentsel dönüşüm projelerini hızlandırıyoruz. Aynı zamanda, yeni yerleşim yerlerinin belirlenmesinde jeolojik etütler ve risk analizleri üzerinde titizlikle çalışıyoruz.
Yalova olarak, bu bilinçle hareket etmeye ve gerekli adımları atmaya devam edeceğiz. Deprem gerçeğini unutmadan, tedbirlerimizi almak ve hazırlıklı olmak, kaybettiklerimizin hatırasına gösterebileceğimiz en büyük saygıdır.
17 Ağustos’ta Yalova’da yaşanılan acıları unutmadık, unutmayacağız. Bu acı günün yıl dönümünde, depremde hayatını kaybeden Yalovalı hemşehrilerimizi rahmetle anıyor, ailelerine ve sevdiklerine bir kez daha sabır ve başsağlığı diliyorum.
Deprem bir gerçektir ve biz bu gerçeği göz ardı edemeyiz. Unutmayalım ki, deprem öldürmez, binalar öldürür. Ancak, doğru tedbirlerle bu riski yönetebilir ve gelecek nesillere daha güvenli bir yaşam alanı bırakabiliriz.” ifadelerini kullandı.