BİR KİMLİK DAHA KALDIRAMAYIZ

Son zamanlarda ülke gündemimiz oldukça yoğun, yetişmesi zor ve baş döndürücü bir trafikte yoluna devam ediyor memleket. Bu gündem hemen her gün yeni bir duruma gebe olacak şekilde değişiyor. Ancak gündemim tüm maddelerine alışmamız zor olmadı, tek biri hariç. Suriyeli’lere vatandaşlık..

Suriyeli’ler ülkemize geldiği günden beri hep bir acaba yaratmıştır zihinlerde , ilk başlarda sadece kamplarda barınacaklarını sandık ancak artık her şehirde her ilçede her mahallede her sokakta. Hem de sığınma amaçlarını unutmuşçasına, bizde mülteci olarak kabul etme şartlarını çoktan yok sayarcasına kabul etmişiz. Dilencilik esas meslekleri olmuş mekân ve zaman gözetmiyorlar. Bu hem ülkemiz açısından kötü hem de onlar için acı bir durum. Suriye halkını kabul ederken aslında temelini oturtmamış, sosyal ve demografik olarak nasıl bir sonuç doğuracağını hesap edememişiz, ümmetçilik dedik, kardeş dedik komşu dedik aldık, misafir ettik eyvallah ancak misafirliğin bir zamanı bir süresi ve misafirinde bir adabı vardır. Suriyelilere vatandaşlık verilmesi, ilk duyduğumda şok olduğum, böyle bir şey mümkün olamaz dediğim ancak en yetkili ağızlardan duyup, uyduruk  sebeplere bağlanınca eyvah bu durumda yine tepeden inme bir şekilde benimsetilecek bize dedim..

Ülkemizde senelerce bir etnik köken ayrımı söz konusu bunu Cumhurbaşkanı da dahi birçok yetkili defalarca dile getirildi.26,36,42,72 gibi sayılarla bir ayrım yapıldı, kimlik oluşturulmaya çalışıldı, yetmedi alt kimlik üst kimlik oluştu ve en sonunda olay kutuplaşmaya gitti. Tüm bu olanlar daha sıcaklığını korurken bir kimliğin daha eklenmesi ülkeye neler yaşatır düşünmesi bile tedirgin edici..

İnşallah halkımız bu duruma itiraz eder ve kararı kendilerinin vermesi gerektiğini savunur, tabi bu durumda olumsuz bir sonuç alınırsa birilerinin karizması çizilmeyecek değil.

Başbakan diyor ki içlerinde eleme yapıp kalifiye olanları alıp ülkemiz yararına kullanacağız. Bence sorarlar insana bizim milyonu aşan bir üniversiteli işsiz ordumuz var, sizin deyiminizle( işe yarayan kalifiye elaman) ilk önce bu durumu bir halledin, ardından da beyin devşirmeyi gündeme getirin.

Şimdi vatandaşlık konusunu duyan Suriyeliler, savaş bitse dahi dönerler mi memleketlerine hayır. Hele ki şartlar bu kadar kolayken, Daha şimdiden bu kadar özel ilgi görüyorlarsa, vatandaş olduklarında kararı siz verin..

Daha dilimizi öğrenmeden, marşımızı bilmeden başkentimizi, Reis-i Cumhurlarımızı sırasıyla ezberlemeden, millî şairimizi bilmeden, Atatürk’ü anlayıp tanımayan bu insanlar nasıl bizimle ortak bir çıkarda ülkenin ilerlemesini sağlayacak..

Biz Suriye halkına düşman değiliz misafir saydık, adabıyla gelene kapımızı açtık ancak, bu iyi niyeti fırsata çeviren bir yönetim anlayışı hızla iyi niyetimizi nefrete çevirmeye gayret gösteriyor. Umarım bu durum sadece gündem olarak kalır ve olumsuzlukla sonuçlanır, aksi halde işin içinden çıkamayız maalesef..