Haberi Sesli dinle
Getting your Trinity Audio player ready... |
Türkiye 7 Haziran seçimlerinden sonra, kaotik bir dönem girdi, gerek siyasi belirsizlikler gerekse de terör örgütünün kanlı faaliyetleri, ülkeyi bu duruma sürükleyen en önemli etkenlerdi.
Şimdi bakalım demokrasi bu durumun yaşanmasında ne kadar sorumlu. Seçimler, demokrasinin bir gereğidir. Ve oldukça demokratik kapsamda sonuçlandı son seçimlerimiz. Halk ortak bir payda da partilerin koalisyon kurmasını istedi. Bu sonuca yönelik de koalisyon görüşmeleri başladı, ancak her seferinde olumsuz sonuçlandı, sebeplerini sayarsak her kesimin istekleri ve şartları var deriz ve sıralarız ancak halk zaten kendi aralarında ortaklaşmış siyasiler sadece bu ortaklığı resmiyete dökecekti ama olmadı. Onlarda demokratik bir kılıfla yeniden bir seçime yani erken seçime gitmeye karar verdi. Burası tamam.
Son aylarda yaşanan terör faaliyetlerinin temeli aslında 2008 yılında atıldı, kabul etsek de etmesek de açılım süreci maalesef doğru bir karar değildi, doğru olsaydı bugün buzdolabında olmazdı.
Demokratik haklar verilecek denilen Kürt halkına, bir anda demokratikleşme süreci adı altında bir siyasi hamle yapıldı, oysa onların böyle bir hamleye ihtiyacı yoktu, yani olacak olanların, demokrasi kılıfı idi bu bir kez daha. Kürt halkı zorla bu durumu benimsese de ardından çözüm süreci ile Kürt meselesi ya da Kürt açılımı birleştirildi ve muhatap olarak da, imralı alındı, e şimdi muhatap alınan kişi pkk ele başı, birleştirdiğiniz sorunlar da birbirinden farklı sorunlardı. Bu birleşim sonucunda da tüm kürtleri pkk ilan ettiniz, ardından da demokratik açılımla bir şeyleri çözmeye çalıştınız, çözdünüz mü hayır. Bugün gelinen nokta bu durumu zaten ispatlıyor.
Demokrasinin sınırları belli olmadığı için, pkk ve siyasi uzantısı ağızlarında bir demokratik haktır tutturmuş.
Yaptıklarını bir demokratik hakmış gibi gösterip tüm uluslararası platformlarda bunu perçinlemeye çalışıyor.
Vurgulamak istediğim şey şu, pkk terör örgütü doğu ve Güneydoğu bölgesinde yaşayana halkı Demokratik bir davamız var ve bunu güdüyoruz diyerek destek topluyor, peki nedir bu demokratik davan cevap yok, o yüzden demokrasinin sınırlarını çizip, demokrasinin ülkenin neresinde olduğunu iyi belirlemek gerek.