FRAKSİYONEL MİKROİĞNELİ RADYO FREKANS HANGİ AMAÇLA KULLANILIR?

Haberi Sesli dinle
Getting your Trinity Audio player ready...

Özel Atakent Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. R. İsmail ENGİN, Tıpta uzun yıllar boyunca hem estetik alanında, hemde diğer alanlarda güvenli bir şekilde kullanılan radyo frekans yönteminin, teknolojinin hızla ilerlemesiyle çeşitli gelişmeler gösterdiğini belirterek “Fraksiyonel Mikroiğneli Radyo Frekans“ ile ilgili merak edilenleri anlattı.

Fraksiyonel Radyo Frekans yönteminde iğneler yoluyla atış, direk olarak cilt altı dokulara uygulanarak hedeflenen alana verilir. Radyo Frekans Uygulamasında Radyo frekans cihazının iğneli başlığı ile cilde temas sonrası mikro iğneler otomatik bir şekilde ayarlanmış olan derinlikte cilt içerisine ani bir giriş yaparak etki eder. Çok sayıdaki mikro iğnelerle cilt üstünde fraksiyonel mikro delikler oluşur ve yalnızca iğne ucundan gönderilen deri üzerine temas etmeyen radyo frekans ile dermiste kollajen ve elastin üretimi başlatılırken, epidermis ve yüzeysel cilt tabakalarına potansiyel termal hasara neden olmaz. Hedef uygulanabilecek en yüksek enerjileri deriye bir zarar oluşturmadan cilt altına verebilmektir.

Fraksiyonel Mikroiğneli Radyo Frekans; Sivilce İzi Tedavisinde, Aktif Akne Tedavisinde, Gözenek Sıkılaştırma, Cilt Gençleştirmek ve Kırışıklık Tedavisinde, Boyun ve Dekolte Bölgesini Toparlamada, Çatlak Tedavisinde, Kol ve Bacaklardaki Sarkmaların Tedavisinde, Hiperhidrozis Aşırı Terleme Tedavisinde kullanılabilmektedir.

 

Fraksiyonel Mikroiğneli Radyo Frekans uygulamasının en önemli özelliği fraksiyonel lazerde görülebilen kızarıklık, pullanma ve soyulmanın olmamasıdır. Hastada 4-5 saat sürebilecek hafif bir pembelik sonunda tamamen normale dönmektedir. Bu nedenle hastanın günlük yaşantısında herhangi bir kısıtlamaya neden olmayan bir tedavi yöntemidir. Uygulama sonrasında belli belirsiz bir ödem olsa dahi buda kısa sürede geçmektedir.

Bu tedavinin en önemli avantajı ise yazın bile uygulanabilmesinin yanı sıra kızarıklık ve ciltte soyulma gibi yan etki oluşturmamasıdır. Bu nedenle yaz döneminde tedaviye ara vermeye gerek duyulmaz. Diğer tedavilerle de kombine yapılabilmektedir.

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.