OLURUNA BIRAKILAN HERŞEY, OLURUNA VARIR

Ülkemiz 7 Haziran seçimlerini alnının, akıyla atlatmış, millet gerekeni sandıkta söylemiştir. Artık tek parti ve tek zihniyetin bu ülkeye katacağı bir şey olmadığını görüp koalisyon hükümetinin,  yeni den ülkeye egemen kılınmasına karar vermiştir. Bu karara saygı göstermek tüm siyasilerin görevidir. Cumhurbaşkanı dahil.  Artık, süreç anayasal düzenin gerektirdiği gibi ilerleyecektir. Bunda da hiçbir sakınca yoktur. Halk verdiği kararın uygulamaya dökülmesini sabırla bekleyecektir. Ancak hükümet kurulana dek bazı siyasiler şimdiden mağdur rolünü oynayıp dayatmacı bir tavırla diğer partilere psikolojik üstünlük kurma gayretindeler. Meclis başkanının seçimi de koalisyonun kimler tarafından kurulacağını işaret edecektir. Kurulacak yeni hükümetin şimdiden hayırlı olmasını diliyorum.

Ben koalisyon hükümetin en önemli faydasında söz etmek istiyorum.  Koalisyon kurulduğunda, bu durumdan en kazançlı çıkacak kurumların belediyeler olduğunu düşünüyorum. Çünkü artık hiçbir projeleri bakanlıktan ya da başka bir üst mecradan geri dönmeyecektir. Yerel yöneticiler eğer gerçekten halk için çalışacak ve şehirlerinin geliştirip ileriye taşıyacak zihniyette iseler, bu fırsat her zaman ayaklarına gelmez çünkü mensup oldukları parti eğer bir bakanlık görevini yürütüyorsa bürokratik hiçbir kısıtlamayla karşı karşıya kalmayacaktırlar. Yeter ki projeler gerçekten çözüm odaklı ve halkın ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde olsun. Yerel yönetimler bu fırsatı değerlendirmezlerse eğer bir daha bulundukları, illere yatırım ya da ödenek bulabileceğini zannetmiyorum. Gerek ulaşım, gerek eğitim, gerekse de sağlık yatırımları artık çok kolay ulaşılacak hedeflerdendir. Yatırımların denetimleri kolay olacaktır, objektiflik ve şeffaflık koalisyon ile geri gelecek ve keyfi uygulamaların olmayacağı bir yönetim oluşacaktır. Herkes koalisyon hükümetini felaket olarak algılıyor ancak yanılıyorlar, koalisyonlar demokratik çözümlerin en hızlı olacağı yönetimlerdir. Kurulacak koalisyonun rengi ne olursa olsun bu durumdan en kazançlı çıkacak olanlar, akıllı ve belediyeciliği bilen yerel yönetimler olacaktır. Vatandaşı eski ve işlevini yitirmiş ne var ise onlardan kurtarmanın tam zamanıdır bence, özellikle Yalova da bu altın değerinde ki fırsatın kesinlikle tepilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Belediye başkanı ve vekiller koordineli çalıştığında ego ve kibiri bir yana bıraktığında Yalova da kayda değer bir sorun kalacağını zannetmiyorum. Ama dediğim gibi ego ve kibirlere kurman edilmemek şartıyla, eğer kişisel çıkarlar şehrin sorunlarında öne çıkarsa biz daha çok Arboretum tartışır su sorunu çeker trafik keşmekeşine esir oluruz..