SEVİMLİ DOSTLARIMIZIN TAŞIDIĞI DA CAN DEĞİL Mİ?

Haberi Sesli dinle
Getting your Trinity Audio player ready...

Bu köşe için bana verilen fırsatı bu hafta sevimli, sadık, can yoldaşı dostlarımız ‘’evcil hayvanlar’’a ayırmak istiyorum.

 

Konu uzmanlarının araştırmalarına göre, insanoğlunun yaşamında hayvanların ortaklığına duyduğu istek yüzlerce yıl öncesine dayanmaktadır. Bu durum , zamanın şartlarına göre değişik ihtiyaçlara göre şekillense de evrimsel sürecimizde önemli rol oynamaktadır.

 

İşte tam bu noktada çocukluğuma ait yılları hatırlamadan geçemiyorum. Büyüklerden kalma tek katlı evimizin bahçesinde babaannemin beslediği birkaç kedi, okul hazırlıklarımı yatağımın  ucunda meraklı gözlerle sessizce takip eden köpeğim hep olmuştur.  Pıçık, sarı, kurnaz, yabani gibi isimleri, sisli ama sıcacık çocukluk hatıralarım arasında yer aldığı gibi, babaannemin:

 

  • ‘’Hayvan  sevmeyen, insanları hiç sevemez evladım’’ öğüdü hala aklımdadır.

 

Neler Söylenmiş ?

 

Tarih boyunca birçok düşünür, toplum bilimci, siyasetçi, sanatçı değişik  tanımlamaları içeren  güzel sözler ile ‘’hayvan sevgisi’’nin anlamını  derinleştirmişlerdir :

 

Leonardo Da Vinci   :   ‘’Minicik bir kedi yavrusu bile bir sanat şaheseridir’’,

 

Charles De Gaulle  :   ‘’ İnsanları tanıdıkça kendimi köpekleri daha fazla severken buluyorum’’, gibi örnekleri bulmak ve çoğaltmak mümkündür.

 

Onlar Duymasa / Bilmese Bile Nereden Nerelere Gelmişiz ?

 

Hayvanları korumak, insanların hayvanlara iyi davranmalarını ve onların daha iyi koşullarda beslenmelerini ve barınmalarını sağlamak amacıyla Hayvan Koruma Birlik ve Dernekleri kurulmuştur.  Birlik ve Dernekler birleşerek Hollanda’nın başkenti Lahey’de ‘’Dünya Hayvanları Koruma Federasyonu’’’nu oluşturmuş ve  1931 yılında toplanan bu kuruluş 4/Ekim tarihini ‘’Hayvanları Koruma Günü’’ olarak ilan etmiştir.

 

DÜNYA HAYVAN HAKLARI GÜNÜ  : 4 / EKİM

 

Yurdumuzda ise ilk Hayvanları Koruma Derneği  1908 yılında kurulmuştur.  Derneklerin aktif söylem ve eylem üretmeleri konunun önemini giderek arttırmış  ve farkındalık/ilgi yaratmıştır.  Lahey’deki Federasyonun üyesi olan Türkiye’de de 4/Ekim ‘’Hayvan Hakları Günü’’ olarak kutlanmaktadır.

 

Psikologlar Ne Diyor ?

 

Hayvan sevgisi, insandaki yardımlaşma, iyilikseverlik ve sevgi gibi duyguların oluşmasını destekliyor. İnsanların gelişiminde, hayvanların ve doğanın, özellikle de evcil hayvanların sanıldığından fazla olumlu etkileri bulunuyor. Hele  çocuklarımızın sosyalleşebilmeleri, sevgiyi tanımaları bu sevimli, sadık, karşılıksız sevgi veren can dostlarımız sayesinde gerçekleşiyor.  Bilimsel araştırmalara göre yaşamını evcil hayvanlar ile paylaşan insanlar daha uzun ömürlü ve mutlu oluyorlar.

 

 

 

Yine de Yaşamı Hayvan İle Paylaşmadan  Evvel İyi Düşünmek Gerek – Katlanabilecek miyiz?

 

 

  • Satın alınma sebebi çocuğumuz ise; onun kişiliği, mesuliyet duygusu ve sevgi tomurcuklarını geliştirmek için alındığı unutulmamalıdır,
  • Yavru iken çok sevimli olan bu canlı büyüdükçe sorumluluğu artan, iyi eğitim verilmez ise sahibini esir alan hale dönüşebilir,
  • Bu canlının da yeme, içme, sağlık gibi bakım masrafları bulunmaktadır,
  • Birlikte yaşadığımız hayvandan bizlere geçebilecek, sağlığımıza tehdit oluşturabilecek hastalıklara karşı aşılarının belirli bir takvime göre yaptırılması gerekecektir,
  • Yaşamı bu canlı ile paylaşacağınız için mevcut alışkanlıklarınızda zorunlu  değişiklikler olacaktır,
  • Bu durumda zamanla  ilginizin  azalıp kaybolacağı da bir gerçektir,
  • Bu yeni yaşam biçimine  uyum sağlayabilecek misiniz?

 

 

Sahiplerinin ilgisi azaldıkça veya birlikte yaşam zorlaştıkça bazı sevimli dostlarımız maalesef sokaklara bırakılmaktadır. Yazlık evlere  gelirken sezon başı alınan sevimli canlıların  sonbahar dönüşlerinde götürülmediği özellikle bölgemizde sıklıkla rastlanılan bir durumdur.

 

Neler Yapalım ?

 

  • Yaşamını sokaklarda sürdüren hayvan topluluğunu sadece yaz aylarında değil, kışın da sevgi ve bakımdan yoksun bırakmayalım,
  • Beslenme ihtiyaçlarını karşılamak adına yemek artıklarını çevreyi kirletecek şekilde sokak ortalarına atıp geçmeyelim,
  • Sokaklarda  yaşayan bu sevimli dostlarımıza yine de hijyen kurallarına uygun ve dikkatlice yaklaşalım. Ev  ortamında bulunmadıklarını unutmayalım,
  • Geçenlerde yolda gördüğüm ve tanımadığım hayvan sever bir dostumuzun kendi imkanları ile yarattığı çok amaçlı ‘’beslenme düzeneği’’ne ait görseli paylaşmadan geçemiyorum,
  • Çevreyi koruyan ve hem de hayvan ihtiyaçlarını gidermeye yönelik bu ve buna benzer basit yöntemler için ‘’Yerel Yöneticilerimizin’’ desteklerini almaya çalışalım.

 

Artık gözleri de pek iyi göremeyen, iyice zayıflayıp sadece tüy yumağı gibi  kalmış hali ile  eşyalara çarpa çarpa yönünü bulmaya çalışan, 14 yıllık can yoldaşım İran kedisi ‘’İpek’’in de mırıltılarını sizlerle  paylaşırken hep sevgi ve iyilikle kalmanızı dilerim.

 

Feza Gürel

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.