VATANSIZ EMEK, EMEKSİZ VATAN OLMAZ

Haberi Sesli dinle
Getting your Trinity Audio player ready...

VATANSIZ EMEK, EMEKSİZ VATAN OLMAZ

Vatan Partisi Yalova il Başkanlığı, 1 Mayıs İşçi Bayramı nedeniyle yazılı basın açıklaması yaptı.

Vatan Partisi Yalova il Başkanlığı açıklamasında;

Merhaba Değerli Emekçi Dostlar,

Siyasi iktidarın her türlü baskı politikalarını arttırdığı, sömürünün her türlüsünün normalleştirildiği doğanın talan edildiği, kadına yönelik şiddetin doruğa ulaştığı günlerden geçerken 1 Mayıs birlik, mücadele ve dayanışma gününü kutluyoruz.

Bugün sistem içinde, çalışanlar için bir kölelik düzeni yaratılmıştır. Kayıt dışı istihdam,

Kölelik düzeninde çalışmaya dönüşen taşeron sistemi,

4/B, 4/C adı altında atipik çalışma sistemi,

Düşük ücret politikaları,

Sefalet derecesinde asgari ücret,

Özel istihdam büroları aracılığı ile işçi simsarlığı yapılması

Kıdem tazminatının kaldırılmak istenmesi,

Esnek kuralsız ve güvencesiz çalışmanın yaygınlaştırılması,

İş cinayetleri,

Soma’da işçiler iş cinayetinde katledildiler. Ülkenin enerji politikalarının, insanı hiçe sayan maden işletmeciliğinin, emekçiyi yok sayan politikacıların, rödovans, taşeron, dayıbaşılık, gibi ilkel çalıştırma biçimlerini, denetimsiz sistemin, doyumsuz kar isteğinin, üç kuruşluk maskeyi, beş kuruşluk yaşam odasını esirgeyen zihniyetin, baştan savma müfettiş raporlarının, özelleştirme çılgınlığının, ucuz kömürle oy avcılığı yapma telaşının, patronla danışıklı sendikacılık yapmanın, bunlardan oluşan bir katliamın kurbanı oldular. Keza Ermenek’te yaşananlar.

Gün geçmiyor ki iş güvenliği önlemleri alınmadığından bir işçi ölmesin.

Taşeron işçilerin, başından itibaren asıl işverenin işçisi olduğuna dair kararlar neden uygulanmıyor?

Kadrolu ve taşeron işçi aynı yerde aynı işi yaptığı halde neden farklı ücret alıyor?

Sendikasızlaştırma, sendikal nedenlerle işten çıkarma gün geçtikçe artıyor.

1990 ortalarında KİT’lerde ve bakanlıklarda çalışanların sayısı 290 bin iken 2015 ‘te kadrolu işçi sayısı 139 bin’e düşürüldü.Taşeron işçi sayısı ise 800 bin.

Belediye ve İl Özel İdarelerinde kadrolu işçi sayısı 120 bin, taşeron işçi sayısı 1,5 milyon.

Bugün özel sektörle birlikte taşeron işçi sayısı 4 milyon.

İşçi hareketi tarihinde 90’lara kadar işçi sınıfının sorunları, çalışma koşulları, sosyal hakları, ücretlerde iyileştirme, sendikal haklara sahip olma konuları üzerinde yoğunlaşılırken İşçi 90’dan itibaren elindekini koruma savaşı vermeye başladı. Daha sonrasında sorunlar büyüdü ve işçi kiralama yöntemi, kıdem tazminatını ödememe gibi sorunlar çıktı.

Bütün bunlar ABD’nin dayatmaları ile gündeme geldi. Devlet üretimden çekildi.

Merkezi devletin görev ve yetkileri belediyelere ve il özel idarelerine devredildi.

Özelleştirme sınır tanımadı.

Çalışma hayatında işveren için risksiz bir dönem başladı.

Her yıl ölen ve emekli olan 100 kişiden 75’inin kadrosu iptal edilerek küçülmeye gidildi. Yetmedi boşalan kadroların yapacağı işler de ihaleye verildi ve bu devam ediyor.

Özal’la başlayan özelleştirme furyası, paranın serbest giriş çıkışı tüm hükümetler döneminde sürdü. 15 günde 15 yasa çıkaran Kemal Derviş’le de doruk noktasına ulaştı. Hükümet yıkan Derviş politikaları sonunda dolar 3 TL. dış borç 600 milyon dolar, nüfusun%60’ı kart ve kredi borçlusu. Ve hala Kemal Derviş’ten medet uman politika ve politikacılar.

Yine tabloya baktığımızda, güvencesi olmayan mevsimlik işçiler,

Kadro bekleyen binlerce öğretmen,

Çocuk yaşta çalıştırılan işçiler,

İş güvenliği olmayan işçiler

İşçi-memur ayrımı,

Kiralık işçi uygulaması

Kamu kesiminde yapılan ihalelerde iş alan müteahhit ve taşeronların, çalıştırdıkları işçilere, iş kolundaki toplu sözleşme hükümlerine uymamaları,

Artmakta olan kaçak işçi sayısı

Emeklilerin sendikalaşmalarının engellenmesi,

Genel sağlık sigortası sistemi,

Ve işçi aleyhine yapılan pek çok düzenleme

Bugün emekçi sınıfının karşılaştığı güçlüklerden bazıları.

İşçi sınıfı güçlüdür ama bu güce işlevsel bir nitelik kazandırılamadığından emekçiler ezilmekte ve sömürülmektedirler.

Emekten, demokrasiden, eşitlikten, özgürlükten, bağımsızlıktan ve sosyal hukuk devletinden yana olan bütün emekçiler hep birlikte mücadele etmelidirler. Birleşmeli, zulme, sömürüye, köleleştirmeye son verilmelidir.

Vatanımız ve geleceğimiz adına zor günlerin yaşandığı bu süreçte, sınıf bilinci ile emeğimize, ulus bilinciyle vatanımıza, yurttaş bilinciyle Cumhuriyetimize sahip çıkmamız gerekmektedir.

Bu nedenledir ki  yukarıda sıraladığımız sorunlar ancak; Cumhuriyetçi, Atatürkçü, Milli bir iktidarla çözülecek sorunlardır.

Cumhuriyet hareketini emekçilerle buluşturacak ve ortaçağ karanlığına karşı işçi sınıfının aydınlığıyla yürüyeceğiz.

Vatan Partisi olarak tüm emekçi kardeşlerimizin gününü kutluyor, saygı ve sevgilerimizi sunuyoruz. VATANSIZ EMEK, EMEKSİZ VATAN OLMAZ.

ibrahim sevinçler

ibrahim sevinçler

5 Ekim 1951 Yılında Koçana doğumlu olan ve ne yazık ki 2 Nisan 2021 yılında hayat dersini bitirmiştir. Ses, Resim Sanatçısı, Gazeteci ve 1. Derece Devlet Memuru Emeklisi.

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.