ANJİYO HANGİ DURUMLARDA YAPILMALI ?

Haberi Sesli dinle
Getting your Trinity Audio player ready...

Özel Atakent Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. D. Çayan AKKOYUN, damarlarda oluşan darlık ve tıkanmaların tanısında uygulanan bir yöntem olan “Anjiyografi (Anjiyo)” hakkında bilgi verdi.

Çağımızdaki ölüm ve iş gücü kaybının en önemli nedenlerinden biri de kalp-damar hastalıklarıdır. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre ölümlerin yaklaşık % 40’ı dolaşım sistemi hastalıklarına bağlıdır. Dolaşım sistemi hastalıkları; koroner kalp hastalıkları, serebro-vasküler hastalıklar (beyin -damar hastalıkları), hipertansif kalp hastalıkları ve diğer kalp damar hastalıkları olarak sınıflandırılırlar. Dolaşım sistemi hastalıkları arasında en sık ölüme neden olan hastalık ise % 39 ölüm oranıyla kalp ve damar hastalıklarıdır. Kalp damar hastalıkları, zamanında fark edilip gerekli önlemler alınmazsa, damar tıkanıklığına ve bunun sonucunda da kalp krizine (miyokard infarktüsü) ve ölümcül ritim bozukluklarına yol açabilmektedir.

“ Anjiyografi, kontrast madde enjekte edilen damarların monitörde incelenmesine imkan tanıyan bir yöntemken, koroner anjiyo, kalbin atardamarlarının incelendiği hareketli film çekimi uygulamasıdır. Hastada koroner arter hastalığı olup olmadığı, koroner arterlerin damar sertliği nedeniyle ne kadar daralıp tıkandığı bu uygulama sayesinde kesin olarak tanımlanabilmektedir. Aniyografi uygulamasında, kasık veya kol bölgesinden atardamara girilerek kalbe bir katater gönderilir. Katater kalbe ulaştığında kalbi besleyen atardamarlara kontrast madde enjekte edilir ve daralan ya da tıkanan damarların tespit edilmesi sağlanır. Koroner anjiografi bir tanı yöntemidir. Kesinlikle bir ameliyat değildir. Lokal anestezi altında ağrısız olarak gerçekleştirilen anjiyo uygulamasından sonra hasta 4-5 saat dinlendikten sonra yürüyerek evine gidebilir.

Anjina pektoris dediğimiz kalp damar hastalıklarını düşündüren tipte göğüs ağrısı olanlar, kalp damar hastalığı risk faktörleri ve şikayetleri olup sonrasında yapılan testlerinde (efor testi, miyokard sintigrafisi, tomografik anjiografi gibi..) bozukluk saptanan hastalar, kalp krizi geçirenler, kalp kapak problemi yaşayan kişiler, kalp hastalığı dışında önemli bir ameliyat geçirecek olan diyabet hastaları, 40 yaş üzerinde olup ciddi bir ameliyat geçirecek kişiler, belli bir neden yokken ciddi ritim bozukluğu olan hastalarda, belli bir neden yok iken kalp yetmezliği olan hastalarda, bypass olan hastalar ile stent takılan kişiler de tekrar şikayetlerin ortaya çıkması durumlarında koroner anjiografi gerekli bir işlemdir.

Anjiyografi işleminin tüm tıbbi girişimlerde olduğu gibi riskleri vardır ancak bu risk, teknolojik gelişmeler ve sahip olunan deneyimler sonucu son derece düşüktür. Ölüm, kalp krizi, felç gibi önemli komplikasyonların (istenmeyen olay) oranı onbinde beş (5/10.000) ile binde bir (1/1000) arasındadır. Doktor tarafından önerildiğinde , basit ve kolay uygulanabilir bir yöntem olan kalp anjiyosu yaptırmaktan çekinmeyin. Unutmayın, en yüksek ölüm oranına sahip olan hastalıklar ‘Kalp’ rahatsızlıklarıdır. Sağlığınızı asla ihmal etmeyin.”

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.