Haberi Sesli dinle
Getting your Trinity Audio player ready... |
Atatürkçü Düşünce Derneği, “Yeniden Atatürk Cumhuriyetine ulaşma kararlılığı” ile emekçilerin yanında olacak ve emperyalizmin sömürü zincirlerini kırma umudunu paylaşacak.
1 Mayıs İşçi Bayramı, emek ve dayanışmanın sembolü olarak kutlanmaya devam edecek. Bu özel gün, tüm emekçilere kutlu olsun!
“1 Mayıs 1886’da Amerika Birleşik Devletleri’nin Louisville, Kentucky kentinde başlayan ve yarım milyon işçinin katıldığı grevler, işçi sınıfının tarihinde dönüm noktası oldu. 8 saatlik iş günü talebiyle başlayan bu hareket, “Haymarket Olayı” olarak bilinen trajik olaylarla dünya tarihine kazındı. 1889’da İkinci Enternasyonal’de alınan kararla 1 Mayıs, tüm dünyada “Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü” olarak kutlanmaya başlandı.
Türkiye’de ise İşçi Bayramı, 1911 yılında Selanik’te, 1912 yılında İstanbul’da kutlanmaya başladı ve 1923 yılında yasal bir bayram olarak kabul edildi. Ancak, Türkiye’de İşçi Bayramı, zaman zaman büyük acılar ve baskılarla anıldı. 1 Mayıs 1977’deki Taksim katliamı, bu acıların en bilinenlerinden sadece biri.
2024 yılında, emekçi kitleler, yoksulluk ücretine, sendikasızlaşmaya, baskılara ve güvensiz iş koşullarına rağmen, haklı talepleriyle alanlarda olacak. Üretim tesislerinin kapatılması, dış alım bağımlılığı ve yüksek enflasyon gibi sorunlarla boğuşan gençler, geleceklerini yurt dışında arama ayıbından kurtulma isteklerini dile getirecekler.
İşçiler, “Asgari Ücret” ve milyonlarca sığınmacının rekabetine açık koşullarda çalışmak zorunda bırakıldıkları gerçeğini seslendirecekler. Gerçek sendikalar, sorunları ve çözüm yollarını aktaracaklar, ancak neoliberal politikaların sendikalaşmaya verdiği zararı dile getirmekten kaçınacaklar.
Memurlar, güvencelerini kaybetmemek ve grevli toplu sözleşmeli sendikal haklarını almak için işçilerle güçlerini birleştirecekler. Kadın ve genç sesleri, taşeronlaşmaya ve işsizlik bataklığına karşı yükselecek, ancak sesleri duyması gerekenlere ulaşamayacak.
Alanlara gelemeyecek milyonlar da olacak. Köylüler, örgütsüzlükleri nedeniyle emekçi kitlelerle kucaklaşamayacaklar. Emekliler, yoksulluk ve yoklukla boğuşurken, İşçi Bayramı meydanlarını sadece televizyon haberlerinde izleyebilecekler.” İfadelerini kullandılar.
